14 Ara 2011

Asayiş Berkemal..



Hepiniz rahat uyuyun rahat yumuşak ortopedik döşeklerinizde bir sağa bir sola dönüp renkli rüyalar görün. Sabah uyandığınızda da birbirinize anlatıp, hayra yorun.

İtlaf timleri işbaşında; yöntemleri çeşit çeşit. Siz rahat edin, huzurunuz kaçmasın, evinizin önünde bahçelerinizde o tüylü yaratıklar göz zevkini bozmasın, geceleri havlayıp uykunuzun içine etmesin, özel bahçıvanlara dünya parası verip çimlendirdiğiniz sahte marul benzeri çiçeklerle bezediğiniz bahçelerinize pislemesin,

Hatta çok da sıkarsa sizi o tüylü yaratıklar, açın bir telefon belediyelerin itlaf timleri emrinizde, gelirler göz açıp kapayıncaya, nasıl yakalandıklarını bile bilmezsiniz o gariplerin çengelli sopalar, zehir enjekteli tüfekler, bilseniz de ne umurunuza, sabah uyandığınızda nazlı eşinizin, şımarık oğlunuzun şikayetçi olduğu tüylü yaratık yok nasılsa.

Aklınızın ucundan bile geçirmezsiniz nereye götürülür orda ne eder? Kiminizin usunda adı bakımevi ya! El bebek gül bebek besleniyordur, yeşil çimli bahçesinde koşuyordur hatta. Vicdanınızda rahattır böylece, hayvanı sokaklardaki sefilliğinden kurtarmışsınızdır!

Bir hafta sonunuzu şehre çokta uzak olmayan barınaklardan birisine gitmek mi? Allah yazdıysa bozsun. Bir kere oralar kötü kokabilir, nazlı kıymetli cins köpeğinizi de birlikte götürseniz hiç ama hiç olmaz, sonra hastalık filan kapar o sokak hayvanlarından.

Oysa, sizler, belediye başkanının eşinin nazik burnu rahatsız olmasın diye özellikle de hafta sonları ilaçlı sularla yıkanır barınaktaki bölmeler, hayvanlar soğuk havalarda ıslanıp üşüyüp hasta olup ölürlermiş, dezenfekte ilaçlı sulardan zarar görürlermiş, adam sende. Onlar için cennet sayılacak toprak alana da  çıkarılmazlar hasbelkader  bir uğrayışında belediye başkan yardımcısı bir iki zavallıyı kafes dışında görmüştür çünkü, ve de ne işi var bunların dışarıda diye fırça atmıştır, bakıcısına teknisyenine, veterinerine.

Siz insanoğlu; dünyamızın tek hakimi seçkin canlısı, hepiniz rahat huzurlu mutlu uyuyun asayiş berkemal! Tüylü yaratıklarla ilgili bir endişeniz olmasın onlar kontrol altında, bakmayın öyle üç beş tanesinin küpelenip sokaklara salındığına, onların hepside göstermelik. Yasa çıkarıldı AB’ye şirin görünmeliyiz. Yasa gereği de böyle bir ikisini kesip biçip sokaklarda gezdiriveriyoruz. Merak buyurmayınız nasıl olsa onların katli için yine aynı yasada ne hükümler gizledik, ne boşluklar bıraktık biz. Kuduz deriz, bir gecede barınaktaki korumamız altındakileri ikiyüzünün  üçyüzünün gözünün yaşına bakmaz hallediveririz.

Birileri birleşip konfederasyon filan oluşturmuşlar boşversene sen, biz karşımıza çıkan dağları bile deviririz. Nasılsa gecenin karanlığı ellerinde tüfekler, taşlar sopalar olmadı hiç birisini bulamadılar fare zehirleriyle bizden daha hevesli, kraldan çok kralcı ücretsiz çalışan “gönüllü itlaf timi” vatandaşımız yanımızda, emrimizde.

Sonuç mu? Valla nasıl keneleri, kuş gribini çözümlediysek, sokaktaki hatta bir süre sonra evdeki sahiplileri bile halledip, hep birlikte rahata ereceğiz, bu dünya bizim.
Bizden başka canların yaşamalarına izin vermeyeceğiz evvelallah. Önce onları ortadan kaldıralım biz kendi kendimizi nasılsa bitiririz. İşte bir korkumuz kanatlıları yok edince keneler istila etti ya ortalığı acaba diyoruz; kedileri köpekleri yok edincede bu sefer fareler kemirgenler mi basar her biryanı. Ama olsun ya “veba da”hortlasa bu kez de başka kimyasallar buluruz, kimyacıları köşe etmeye devam ederiz.

Veterinerleri okullarında öyle bir yetiştirdik ki; hayvanı hayvan gibi görüyorlar şükür, can taşıdıklarını filan çoktan unutmuşlar, aralarında bir iki yufka yüreklisinin de icabına bakıp, gerekirse masa başına gönderiveririz. Onlarında seslerini kesiriz.
Hayvanları yok etme yöntemleri konusunda kafaları zehir gibi işleyen elemanlarımız iş başında. Bazen toptan uçurumlardan atıyoruz, bazen yakalayacağız diye ilacın dozunu artırıveriyoruz, kuduz bahanesi en güçlü silahımız, çok sıkıştığımızda çoluk, çocuk büyük, encek ormanlara götürüp bırakıveriyoruz. Ah! eskisi gibi topunu hayırsız adaya terk etmek de var ama, işte şu çoğu kadın, onların anneleri olduklarını sanan isimlerini “hayvan korumacıya” çıkarmışlar var ya; onlardan, birde sırf onlara şirin görünme amaçlı yasa çıkarttığımız AB ülkelerinden çekiniyoruz yaygara ederler diye.

Neyse sizler hiç sıkmayın tatlı canınızı bizde çare tükenmez, ne yapmıştık kanatlıları; birde herkeslere insani yöntem diye yutturup, hepsini gaz odalarında boğmamış mıydık, sonra diri diri yaktıklarımızda olmuştu unuttunuz mu? Burası Türkiye burada çare tükenmez. Yeter ki sizler mutlu ve de huzurlu olun, asayiş Berkemal hepiniz rahat yataklarınızda rahat uyuyun.          

Ece Bilgin

Eskişehir



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder