Hepiniz rahat uyuyun rahat yumuşak ortopedik
döşeklerinizde bir sağa bir sola dönüp renkli rüyalar görün. Sabah
uyandığınızda da birbirinize anlatıp, hayra yorun.
İtlaf timleri işbaşında; yöntemleri çeşit çeşit.
Siz rahat edin, huzurunuz kaçmasın, evinizin önünde bahçelerinizde o tüylü
yaratıklar göz zevkini bozmasın, geceleri havlayıp uykunuzun içine etmesin,
özel bahçıvanlara dünya parası verip çimlendirdiğiniz sahte marul benzeri
çiçeklerle bezediğiniz bahçelerinize pislemesin,
Hatta çok da sıkarsa sizi o tüylü yaratıklar,
açın bir telefon belediyelerin itlaf timleri emrinizde, gelirler göz açıp
kapayıncaya, nasıl yakalandıklarını bile bilmezsiniz o gariplerin çengelli
sopalar, zehir enjekteli tüfekler, bilseniz de ne umurunuza, sabah
uyandığınızda nazlı eşinizin, şımarık oğlunuzun şikayetçi olduğu tüylü
yaratık yok nasılsa.
Aklınızın ucundan bile geçirmezsiniz nereye
götürülür orda ne eder? Kiminizin usunda adı bakımevi ya! El bebek gül bebek
besleniyordur, yeşil çimli bahçesinde koşuyordur hatta. Vicdanınızda rahattır
böylece, hayvanı sokaklardaki sefilliğinden kurtarmışsınızdır!
Bir hafta sonunuzu şehre çokta uzak olmayan
barınaklardan birisine gitmek mi? Allah yazdıysa bozsun. Bir kere oralar kötü
kokabilir, nazlı kıymetli cins köpeğinizi de birlikte götürseniz hiç ama hiç
olmaz, sonra hastalık filan kapar o sokak hayvanlarından.
Oysa, sizler, belediye başkanının eşinin nazik
burnu rahatsız olmasın diye özellikle de hafta sonları ilaçlı sularla yıkanır
barınaktaki bölmeler, hayvanlar soğuk havalarda ıslanıp üşüyüp hasta olup
ölürlermiş, dezenfekte ilaçlı sulardan zarar görürlermiş, adam sende. Onlar
için cennet sayılacak toprak alana da
çıkarılmazlar hasbelkader bir
uğrayışında belediye başkan yardımcısı bir iki zavallıyı kafes dışında
görmüştür çünkü, ve de ne işi var bunların dışarıda diye fırça atmıştır,
bakıcısına teknisyenine, veterinerine.
Siz insanoğlu; dünyamızın tek hakimi seçkin
canlısı, hepiniz rahat huzurlu mutlu uyuyun asayiş berkemal! Tüylü
yaratıklarla ilgili bir endişeniz olmasın onlar kontrol altında, bakmayın
öyle üç beş tanesinin küpelenip sokaklara salındığına, onların hepside
göstermelik. Yasa çıkarıldı AB’ye şirin görünmeliyiz. Yasa gereği de böyle
bir ikisini kesip biçip sokaklarda gezdiriveriyoruz. Merak buyurmayınız nasıl
olsa onların katli için yine aynı yasada ne hükümler gizledik, ne boşluklar
bıraktık biz. Kuduz deriz, bir gecede barınaktaki korumamız altındakileri
ikiyüzünün üçyüzünün gözünün yaşına
bakmaz hallediveririz.
Birileri birleşip konfederasyon filan
oluşturmuşlar boşversene sen, biz karşımıza çıkan dağları bile deviririz.
Nasılsa gecenin karanlığı ellerinde tüfekler, taşlar sopalar olmadı hiç
birisini bulamadılar fare zehirleriyle bizden daha hevesli, kraldan çok
kralcı ücretsiz çalışan “gönüllü itlaf timi” vatandaşımız yanımızda,
emrimizde.
Sonuç mu? Valla nasıl keneleri, kuş gribini
çözümlediysek, sokaktaki hatta bir süre sonra evdeki sahiplileri bile
halledip, hep birlikte rahata ereceğiz, bu dünya bizim.
Bizden başka canların yaşamalarına izin
vermeyeceğiz evvelallah. Önce onları ortadan kaldıralım biz kendi kendimizi
nasılsa bitiririz. İşte bir korkumuz kanatlıları yok edince keneler istila
etti ya ortalığı acaba diyoruz; kedileri köpekleri yok edincede bu sefer
fareler kemirgenler mi basar her biryanı. Ama olsun ya “veba da”hortlasa bu
kez de başka kimyasallar buluruz, kimyacıları köşe etmeye devam ederiz.
Veterinerleri okullarında öyle bir yetiştirdik
ki; hayvanı hayvan gibi görüyorlar şükür, can taşıdıklarını filan çoktan unutmuşlar,
aralarında bir iki yufka yüreklisinin de icabına bakıp, gerekirse masa başına
gönderiveririz. Onlarında seslerini kesiriz.
Hayvanları yok etme yöntemleri konusunda kafaları
zehir gibi işleyen elemanlarımız iş başında. Bazen toptan uçurumlardan atıyoruz,
bazen yakalayacağız diye ilacın dozunu artırıveriyoruz, kuduz bahanesi en
güçlü silahımız, çok sıkıştığımızda çoluk, çocuk büyük, encek ormanlara
götürüp bırakıveriyoruz. Ah! eskisi gibi topunu hayırsız adaya terk etmek de
var ama, işte şu çoğu kadın, onların anneleri olduklarını sanan isimlerini
“hayvan korumacıya” çıkarmışlar var ya; onlardan, birde sırf onlara şirin
görünme amaçlı yasa çıkarttığımız AB ülkelerinden çekiniyoruz yaygara ederler
diye.
Neyse sizler hiç sıkmayın tatlı canınızı bizde çare
tükenmez, ne yapmıştık kanatlıları; birde herkeslere insani yöntem diye
yutturup, hepsini gaz odalarında boğmamış mıydık, sonra diri diri
yaktıklarımızda olmuştu unuttunuz mu? Burası Türkiye burada çare tükenmez.
Yeter ki sizler mutlu ve de huzurlu olun, asayiş Berkemal hepiniz rahat
yataklarınızda rahat uyuyun.
Ece Bilgin
Eskişehir
|
14 Ara 2011
Asayiş Berkemal..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder