20 Şub 2012

Belediyelerden Sahipsiz Canlarımızı Besleme Hakkımızı İstiyoruz..



İlimizdeki iki belediye, hayvan sağlık istasyonlarında sokak hayvanlarını( daha çok köpeklerini) kısırlaştırıp, aşılayıp, işaretleyip aldıkları yerlere geri bırakıyor. Kulaklarında üç kuruşluk plastik küpelerle bu canlar sokaklarda, caddelerde, orada burada aç, susuz yaşam mücadelesi veriyor.
***
Belediyelerin yaptığı “Saldım sokağa, sevenleri kayıra” oluyor. Oysa hayvan hakları koruma yasası belediyelere sahipsiz canlar için beslenme ve su odakları yapma yükümlülüğü de getirmiş. Ama yasanın çıkışı üzerinden yıllar geçmesine karşın ilimizde de, ülkemizde de bu bağlamda hiçbir ciddi çalışma yapılmamıştır.
***
Beslenme ve su odakları oluşturulmasında belediyelerin çekinceleri var bu belli. İyi de biz, kendi karnımız tokken sokaktaki zavallıların aç gezmesine göz yumamayan hayvan severler onları nerede nasıl besleyeceğiz? Belediyelerin oy kaygısıyla imtina ettikleri görevleri yüzünden sürekli can düşmanları ile karşı karşıya geliyoruz.
***
Orada besleme, oraya alıştırma, burada yemek verme, hatta su verme? Eee!! Nerede besleyelim biz sokaktaki canlarımızı? Hayvan severlerin en büyük sıkıntısı, sıralama göz önüne alınırsa bu oluyor. Belediyelerden canlarımızı besleyecek yer göstermelerini istiyoruz. Bahçede beslediğimiz üç beş kedinin derdi yan evlerdeki insanları germekte, “vermeyin onlara yemek” denilmekte. Kendi bahçesinde, kimseye ait olmayan boş arsada belediyeye ait kaldırım köşelerinde canları doyurmaya çabalayan insanlar sürekli taciz görmekte. Bütün bunlar duyarlı yüreklere artık katlanılamayacak ölçülerde ızdırap vermektedir.
***
Belediyeler! Vazgeçtik çoktan, yasa hükmünce sizlerin sahipsizlerimizi doyurmasından. Biz onlara aş, ekmek, mama bulacağız. Bize mahallelerde bu canları doyuracak yer gösterin, her gün düzenli bıraktığımız su kaplarının görevli temizlik işçileri tarafından atılmasına engel olun!
***
Gizli gizli, utanılacak bir iş yapıyormuş gibi sokaklardaki canlarımızı doyurmaya çalışmaktan bıktık, usandık. Hakkımızı verin, “onları aç susuz bırakmama hakkımızı istiyoruz” sizlerden. Önümüz yaz, hiç olmazsa su odakları yapın. Bu o kadar mı zor? Şehrin her canlısı, insan, hayvan sizin korumanız altında olması gerekmez mi? Hiç mi görmüyorsunuz, zavallıların dilleri iki karış, susuzluktan kavrulmuş, sokaklarda peri perişan dolandıklarını.
***
Bize yer gösterin. Pek çok kurumdan canlar için “yemek artığı verileceği sözü” aldım, pek çok bölgede can savunucusu arkadaşım var, onlar bu gıdaları kedilerimize, köpeklerimize dağıtacak, ama nerde, ne şekilde? Bize yol gösterin. Odak oluşturulması sakıncalı ise en azından yer belirleyin, kendini bilmez insanlarca tacize uğramadan oralarda besleyelim canlarımızı.
***
Bizleri, kendilerinden başka canlara yaşama hakkı vermeyen, onların yaşamalarına asla saygı göstermeyen can düşmanlarıyla karşılaştırmayın. Yeter, gerçekten yeter! Görevinizi yerine getirin! Bağış, ihsan istemiyoruz, sessizlerimizin beslenme haklarını istiyoruz, o kadar.
***
Kes, biç, bir de işaret koy kulağına, sal sokağa! İşiniz burada bitmiyor, gerisi için can savunucuları ile işbirliği yapın. İşbirliğine kapı açın, “muhtar beslenme odağına karşı çıktı” ne demek? Muhtar yasalara uymakla yükümlü değil mi?
***
Sıcak günler yakında, su odakları oluşturmayla başlayın yükümlülüklerinizi yerine getirmeye. Vicdanlı insanların da başkanı olun, “hayvanlar oy kullanamaz nasılsa” diye onları göz ardı etmeyin, canlarımızın arkasında biz varız. Hiç de az değiliz ve bizlerin de oy kullanma haklarının olduğunu hatırlayın. İlinizin halkına hizmet ederken diğer canlarını da unutmayın!

Ece Bilgin


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder