İlimizdeki iki belediye, hayvan sağlık istasyonlarında sokak hayvanlarını(
daha çok köpeklerini) kısırlaştırıp, aşılayıp, işaretleyip aldıkları yerlere
geri bırakıyor. Kulaklarında üç kuruşluk plastik küpelerle bu canlar
sokaklarda, caddelerde, orada burada aç, susuz yaşam mücadelesi veriyor.
***
Belediyelerin yaptığı “Saldım sokağa, sevenleri kayıra” oluyor. Oysa
hayvan hakları koruma yasası belediyelere sahipsiz canlar için beslenme ve su
odakları yapma yükümlülüğü de getirmiş. Ama yasanın çıkışı üzerinden yıllar
geçmesine karşın ilimizde de, ülkemizde de bu bağlamda hiçbir ciddi çalışma
yapılmamıştır.
***
Beslenme ve su odakları oluşturulmasında belediyelerin çekinceleri var bu
belli. İyi de biz, kendi karnımız tokken sokaktaki zavallıların aç gezmesine göz
yumamayan hayvan severler onları nerede nasıl besleyeceğiz? Belediyelerin oy
kaygısıyla imtina ettikleri görevleri yüzünden sürekli can düşmanları ile karşı
karşıya geliyoruz.
***
Orada besleme, oraya alıştırma, burada yemek verme, hatta su verme? Eee!!
Nerede besleyelim biz sokaktaki canlarımızı? Hayvan severlerin en büyük
sıkıntısı, sıralama göz önüne alınırsa bu oluyor. Belediyelerden canlarımızı
besleyecek yer göstermelerini istiyoruz. Bahçede beslediğimiz üç beş kedinin
derdi yan evlerdeki insanları germekte, “vermeyin onlara yemek” denilmekte.
Kendi bahçesinde, kimseye ait olmayan boş arsada belediyeye ait kaldırım
köşelerinde canları doyurmaya çabalayan insanlar sürekli taciz görmekte. Bütün
bunlar duyarlı yüreklere artık katlanılamayacak ölçülerde ızdırap vermektedir.
***
Belediyeler! Vazgeçtik çoktan, yasa hükmünce sizlerin sahipsizlerimizi
doyurmasından. Biz onlara aş, ekmek, mama bulacağız. Bize mahallelerde bu
canları doyuracak yer gösterin, her gün düzenli bıraktığımız su kaplarının
görevli temizlik işçileri tarafından atılmasına engel olun!
***
Gizli gizli, utanılacak bir iş yapıyormuş gibi sokaklardaki canlarımızı
doyurmaya çalışmaktan bıktık, usandık. Hakkımızı verin, “onları aç
susuz bırakmama hakkımızı istiyoruz” sizlerden. Önümüz yaz, hiç olmazsa su
odakları yapın. Bu o kadar mı zor? Şehrin her canlısı, insan, hayvan sizin
korumanız altında olması gerekmez mi? Hiç mi görmüyorsunuz, zavallıların
dilleri iki karış, susuzluktan kavrulmuş, sokaklarda peri perişan
dolandıklarını.
***
Bize yer gösterin. Pek çok kurumdan canlar için “yemek artığı verileceği
sözü” aldım, pek çok bölgede can savunucusu arkadaşım var, onlar bu
gıdaları kedilerimize, köpeklerimize dağıtacak, ama nerde, ne şekilde? Bize yol
gösterin. Odak oluşturulması sakıncalı ise en azından yer belirleyin,
kendini bilmez insanlarca tacize uğramadan oralarda besleyelim canlarımızı.
***
Bizleri, kendilerinden başka canlara yaşama hakkı vermeyen, onların
yaşamalarına asla saygı göstermeyen can düşmanlarıyla karşılaştırmayın. Yeter,
gerçekten yeter! Görevinizi yerine getirin! Bağış, ihsan istemiyoruz, sessizlerimizin
beslenme haklarını istiyoruz, o kadar.
***
Kes, biç, bir de işaret koy kulağına, sal sokağa! İşiniz burada bitmiyor,
gerisi için can savunucuları ile işbirliği yapın. İşbirliğine kapı açın, “muhtar
beslenme odağına karşı çıktı” ne demek? Muhtar yasalara uymakla yükümlü
değil mi?
***
Sıcak günler yakında, su odakları oluşturmayla başlayın yükümlülüklerinizi
yerine getirmeye. Vicdanlı insanların da başkanı olun, “hayvanlar oy
kullanamaz nasılsa” diye onları göz ardı etmeyin, canlarımızın arkasında
biz varız. Hiç de az değiliz ve bizlerin de oy kullanma haklarının olduğunu
hatırlayın. İlinizin halkına hizmet ederken diğer canlarını da unutmayın!
Ece Bilgin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder