Tabiat, anne olma
özelliğini, sadece biz insanların dişilerine mahsus kılmamış. İnsanların
dışındaki canlılar da, “Anne” oluyor, anneliğin özelliği olan dünyaya
getirdikleri canlara verdiği şefkat koruma güdüleriyle donatılıyor.İnsanoğlu sürekli,
anneliğin kutsallığını, dokunulmazlığını, türlü şekillerde; sözlerle, özel
günlerde anıp, hatırlatmalarla vurgulamaya çalışıyor. “Cennet annelerin
ayağının altında”, “Anne gibi yar olmaz”, ”En katıksız karşılıksız sevgi
annelerindir” gibi. Sonra senede bir gün her mayıs ayının ikinci pazarı, mutlak
bütçelerinin elverdiğince, aldıkları bir hediyeyle, annelerini ziyaret edip,
hem kendilerini hem de onları mutlu edip, varsa gönül kırgınlıklarını almaya
çalışır.
Aslında bu günler, biraz
da ticari amaçlı. Hediyelik eşya satan mağazaların rant amacına hizmet eder
hale getirildi gibi ama her neyse. Durduk yerde dönen çarka çomak sokmayalım,
bırakalım senede bir gün hem annelerin gönülleri hoş edilsin hem de
hediyelikçilerin.Benim vurgulamak istediğim,
dünyayı paylaştığımız öbür canlıların da annelikleri. Onları hiç izlediniz mi ?
Nasıl canları pahasına kuzucuklarına kol kanat gerdiklerini. Kendi kendilerini
idare edebilecek yaşa gelene dek nasıl onları koruyup kolladıklarını, yemeyip
yedirdiklerini, aynı kendi annelerimiz gibi onların da evlatları için çırpınıp
durduklarını hiç aklınıza getirdiniz mi ?
Daha yenilerde TV
kanallarında görüntülü bir haber. Bir depoda çoğalan fareleri halletmesi için
görevlendirilen anne kedi, kendi beslediği üç yavrusuyla birlikte fare
yavrularına da analık edip emzirirken onları gözünün önünden ayırmayıp koruyup
kollarken resimlenmiş.Tuhaf ama gerçek. Bu da
olur muymuş denecek kadar şaşırtıcı. Bence açıklaması basit. O kedicik öylesine
anne özellikleriyle bezeli ki, fare yavrularına bile aynı kendi kuzucuklarına
duyduğu hisleri besleyip onları boğup yemek yerine kucağında sarıp sarmalıyor.Bizler zannetmemeliyiz
ki sadece insan anneleri fedakar, hakları ödenmez ve dokunulmazlığı olan
canlılar. Oysa diğerlerinin anaları da en az bizler kadar saygıyı hak eden
hayranlık duyulacak duygularla dolu canlar.
Yavrularını koruma
amaçlı, kendi gücünün çok üzerindeki hayvanlarla dövüşen bir köpek. Koynundaki
küçükleri kıskanıp etrafına tıslayan bir kedi. Yuvasına saldırıldığını düşünüp
insanlara pike yapan anne kuş. Ve tüm bunlara eklenecek daha pek çok anne.
Onlar da anne !
Hiç unutamadığım bir
söyleşi, bir gazete haberi. Sanırım dört beş yıl önce yayımlanmıştı.
Belediyenin köpek itlaf ekiplerinde görevli bir şahıs anlatıyor. Zehirli kıyma
yedirdikleri anne köpek bir süre sonra acı içinde kıvranıp titreyip ağzından
burnundan kanlar gelirken birdenbire yattığı yerden doğrulur. Görevlinin yanına
sürünerek gelip yalvaran bakışlarla yüzüne bakıp ellerini yalamaya başlar. O
sırada ekip, yavru köpeklere de zehirli etten yedirmeye çalışmaktadır. Son
nefesini vermek üzere olan anne acı içinde son bir gayretle adamı bırakıp
çocuklarına ulaşır ve kafasıyla onları ittirip, ağulu etten yedirmemek için
çabalar.
O günden sonra Belediye
görevlisi itlaf ekibinden ayrılır ve hayatını sokak köpeklerine adar.
Onlar da anne !
Bu Mayıs kendi
annelerimizin gönüllerini alırken diğer canlıların annelerini de hatırlayalım.
Sokağımızda, bahçemizde, çevremizde yavrularına süt emzirebilmek, onları besleyebilmek
için çöplerden kuru ekmek yemeye çabalayan anneleri ödüllendirelim. Ya da
barınaklara gidip, anne köpeklerin başlarını okşayalım. İmkanlarımız varsa
yavrularının birkaçını sahiplenip doğurganlıklarını kutsayalım.
Bari bu kadarını onlara
çok görmeyelim. Çünkü onlar da aynı bizim annelerimiz gibi birer ANNE !
Ece BİLGİN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder