28 Şub 2011

KÖMÜR CANIM CAN DOSTUM

 
Sonuçta onu almak için hazırlık yapmamıştım para ödememiştim pat diye düşüvermişti hayatımızın ortasına ve gerçekten çok zor hala zor benim onun tüylerine onun benim parfümlerime alerjisi var karşılıklı hapşırıyoruz dışarı çıkarken hanımefendinin saçlarını tarayıp ben parfümümü sıkınca hapşırıyor ve çıkıyoruz hayat onlarla güzel


Tabiki eve geldi Tabiki kuralları vardı balkondan içeri girmeyecekti. Hem o pisti sonra melaike meselesi vardı ve ben ona dokunamıyordum, yaklaşamıyordum bile;3 gün sonra yalnız kaldık evde o benden ben ondan korka korka gün akarken rahatsızlandı inlemeye başladı (Hemşireyim ben)ayaklarını karnına doğru çekiyordu bebekleri düşündüm gaz sancısı olabileceği aklıma geldi parmağımın ucuyla karnını ovalamaya başladım biraz rahatladı bana yaklaştı titriyordu sancıdan mı üşüdü mü bilmiyorum sonra kucağımda olduğunu farkettim başı göğsümde elimi yalıyordu nasıl oldu hatırlamıyorum nasıl cesaret edip aldım bilmiyorum; şimdi aradan 5 yıl geçti benimle beraber yatıyor hatta 2,5 kiloluk haliyle gece beni ittiriyor canım o benim can dostum melaike meselesi hala muğlak pek düşünmemeye çalışıyoruz:))

Kömür, canım can dostum şimdi; arkadaşım kızıma çok değerli bir hediye getireceğini söylediğinde Tabiki hiç aklıma gelmemiş ''yok canım ne gerek var ”falan derken acaba ne alacak diye meraktan çatlamıştım ve bir sabah işe gittiğimde arkadaşım heyecanlı kızımın hediyesini sonunda getirebildiğini söyledi bir paket beklerken ayağımın dibine işeyen kapkara ayakları titrerken ayakta durmaya çalışan bir şey gördüm minicikti, ürktüm Hem  ben ve  hem de bebek köpek
Aykırılıkların en yenisiyle KÖMÜR tanıştırdı beni EFE beyaz bir terrier kocaman kahverengi gözleri var 6 aylık diye tahmin etmiş annesinin götürdüğü veteriner ama tam bir erkek olduğu kimselere yüz vermeyen kızım kömürümün onu görür görmez zınk diye durup poposunu kıvırmasından ve kuyruğun çılgınca sallanmasından anlaşılıyor. Annesi kuaför evlat edinmek zorunda kalmış efeyi dükkânının önünden geçen Ankara plakalı BMW yola bırakıvermiş efeyi bir anlığına durup ve hızla uzaklaşmış efe şaşkın şaşkın bakınıyormuş ve kuaför bayan bir süre sonra dayanamamış hiç niyeti ve hazırlığı yokken kucağına almış efeyi evlat edinmiş tasmasını aldıklarını fark etmiş hemen tasma almış en kırmızısından boşluk hisseder diye korktum diyor ve adını efe koymuş kucağından hiç bırakmamış kokusuna alışsın diye beraber yatmışlar efe bir süre inlemiş çağrıldığında gelmemiş ama öğrenmiş yeni adını

Kuaförde çok havalı bir köşesi var annesinin kendi elleriyle yaptığı yemekte ne olursa beraber yiyorlar öğlene doğru geliyorlar dükkâna anne çalışırken efe ayaklarının dibinde geziniyor baba geldiğinde efe der demez hemen yerine gidiyor oturup babasına bakıyor güldüğünü görünce atlıyor kucağına. ha merak ettiyseniz kömürle efe arasında arkadaşlıktan öte bir şey gelişmedi efe çok istiyor ama benimki naz yapıyor efenin kader ortaklığı yaptığı Taci, lili, boncuk ve daha birçok arkadaşı şanslılar gerçekten çok şanslılar seviliyorlar kucaklardan inmiyorlar bir çoğunun tasması yok çarşıda gezip gezip dükkanlarına dönüyorlar iş bitimi evlerine gidip anne ve babalarıyla uyuyorlar peki köle satın alır gibi onları o canları para ödeyerek alanlar bir süre yanında gezdirip hiç bilmedikleri ve yaşamayacaklarının belli olduğu ortama bırakanlar nasıl uyuyorlar…

AYŞEGÜL BÜTÜNSOY


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder