21 Ara 2011

Bir Elinde Süpürge Bir Elinde Kürek!..


 
 “Bu yazım kendilerini titiz temiz diye ilan eden bayanlara ithaf edilmiştir”
   Küresel ısınma, kuraklık tehlikesi Türkiye’nin her yerinde. Kentimizde bu tür bir sorun yok derken bir de baktık gazetelerde Eskişehir de susuz kalabilir başlıkları..
   Sevgili hemcinslerim sizlere önerilerim var beni can kulağıyla dinleyin lütfen: Hani bazı alışkanlıklarınız var ya; zaten temiz olan çamaşırlarınızı nasılsa makine var, deterjan çeşitleri, renkliler için, beyazlar için olanları, hele de kokuları, bin bir çeşidiyle market raflarından size göz kırpmakta ya hiç durmayın yıkayın. Çamaşır makinelerinizin gözlerine yumuşatıcıları da ilave etmeyi sakın ola ki unutmayın.
   Suyun parası? Fatura gelince ödüyorsunuz, deterjanları kocalarınıza sipariş ediyorsunuz hıkları çıkmadan alıp getiriyorlar eee.. Hadi hadi durmayın kolları sıvayın paranız kadar. Konuşsun belediye “aman kuraklık tehlikesi” falan diye, siz basın paranızı açın musluklarınızı.
   Sonra bakın, kıştan çıktık yorgan, kilim, battaniye neyiniz var neyiniz yoksa muslukların altına. Gücünüz yoksa eğer yine tasa etmeyin; valla kuru temizlemeciler, halı yıkama fabrikaları emrinizde bir telefon kapınızda. Öyle pis pis oturulur mu hiç aa.. ne ayıp! Sonra konu komşu ne demez hani her fırsatta öğündüğünüz- başka ne bildiğinizi hep merak etmişimdir- temizliğiniz, titizliğiniz. Sonra ne olur sizin şöhretiniz?
   Deterjanlı sularınızın fazlasını bol bol balkonlarınıza dökün, aşağıda bahçede o pek merakla ektirdiğiniz çimleriniz, güllerinizde bahaneyle yıkanır(!) belki. Yer altı suları kirlenirmiş, o sular yani kirlettiklerimiz dönüp bizim musluklardan yine geri akarmış, aman canım şimdi bu sıkıcı konuların  zamanı mı? Kim öle kim kala ben temizliğin peşindeyim, bi kez herkeslere ilan etmişim temiz titiz bayanlığımı, öyle ki kocam bile komşularıma, benden özenip temizlik titizlik taslar olmuş, bir elimde kürek bir elimde süpürge umurumda mı küresel ısınma, susuzluk, kuraklık çığlıkları, hadi canım sende.
   Asıl o tüylü yaratıklar için bir  yudum su diye yırtınıp duranlar kessinler seslerini. Bakın her yerde su sıkıntısı, bir tas su bile kıymetli, daha bu akşam çepeçevre balkonlarımı yıkayacak su bulamadım; aniden,  haber vermeden yapılan kesinti yüzünden. Kapıcımız bas bas bağırıyor “abla bahçeyi her akşam sulamazsak maazallah çimlerimiz kuruyacak” diye!
   Devam edin, devam edin aman ha şöhretinize halel  getirmeyin; camlarınız ışıl ışıl, çarşaflarınız ak pak olsun, sakın ola ki kapılarınızın önüne bir tas su bırakmayın, sonra alışır kedisi, köpeği hatta kuşu devamlı sizden ister suyu. Olur mu hiç, böyle densizlik edenler varsa da onları uyarın ki bir daha yapmasın, hatta kimseler görmeden su kaplarını alıp atın, onlar koyarlarsa siz üşenmeyin bir daha atın. Kutsal mücadelenizi sakın ha bırakmayın.
   Sokakta gördüğünüz canlara – kedi köpek gibi- şöyle bir tiksintiyle bakıp dudak bükün, onlar anlarlar kendilerinin ne kadar pis yaratıklar olduklarını, kuyruklarını apış aralarına sokup tıs tıs kaçarlar. Siz merak buyurmayın, kedilere fazlaca bir şey demenize gerek te yok, şöyle bir kez  pist, pist deseniz yeter. Bakın bu onların dilinde “pissin, pissin(!)” demek, hemen seğirtirler uzaklara..
   Dünya sizin emrinizde, su kaynaklarını, doğanın tüm nimetlerini tepe tepe kullanın Allah aşkına hiç çekinmeden, sakınmadan alın bir elinize küreğinizi diğerine süpürgenizi, musluğunuz her daim açık olsun, deterjan kovanız dolu., Teknoloji sizlerin emrinizde; basın paranızı, getirin evinize mis kokulu temizliğinizi!

Ece Bilgin
   



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder