“Bu yazım kendilerini titiz temiz diye ilan
eden bayanlara ithaf edilmiştir”
Küresel ısınma, kuraklık tehlikesi
Türkiye’nin her yerinde. Kentimizde bu tür bir sorun yok derken bir de baktık
gazetelerde Eskişehir de susuz kalabilir başlıkları..
Sevgili hemcinslerim sizlere önerilerim
var beni can kulağıyla dinleyin lütfen: Hani bazı alışkanlıklarınız var ya;
zaten temiz olan çamaşırlarınızı nasılsa makine var, deterjan çeşitleri,
renkliler için, beyazlar için olanları, hele de kokuları, bin bir çeşidiyle
market raflarından size göz kırpmakta ya hiç durmayın yıkayın. Çamaşır makinelerinizin
gözlerine yumuşatıcıları da ilave etmeyi sakın ola ki unutmayın.
Suyun parası? Fatura gelince ödüyorsunuz,
deterjanları kocalarınıza sipariş ediyorsunuz hıkları çıkmadan alıp
getiriyorlar eee.. Hadi hadi durmayın kolları sıvayın paranız kadar. Konuşsun
belediye “aman kuraklık tehlikesi” falan diye, siz basın paranızı açın
musluklarınızı.
Sonra bakın, kıştan çıktık yorgan, kilim,
battaniye neyiniz var neyiniz yoksa muslukların altına. Gücünüz yoksa eğer
yine tasa etmeyin; valla kuru temizlemeciler, halı yıkama fabrikaları
emrinizde bir telefon kapınızda. Öyle pis pis oturulur mu hiç aa.. ne ayıp!
Sonra konu komşu ne demez hani her fırsatta öğündüğünüz- başka ne bildiğinizi
hep merak etmişimdir- temizliğiniz, titizliğiniz. Sonra ne olur sizin
şöhretiniz?
Deterjanlı sularınızın fazlasını bol bol
balkonlarınıza dökün, aşağıda bahçede o pek merakla ektirdiğiniz çimleriniz,
güllerinizde bahaneyle yıkanır(!) belki. Yer altı suları kirlenirmiş, o sular
yani kirlettiklerimiz dönüp bizim musluklardan yine geri akarmış, aman canım
şimdi bu sıkıcı konuların zamanı mı?
Kim öle kim kala ben temizliğin peşindeyim, bi kez herkeslere ilan etmişim
temiz titiz bayanlığımı, öyle ki kocam bile komşularıma, benden özenip
temizlik titizlik taslar olmuş, bir elimde kürek bir elimde süpürge umurumda
mı küresel ısınma, susuzluk, kuraklık çığlıkları, hadi canım sende.
Asıl o tüylü yaratıklar için bir yudum su diye yırtınıp duranlar kessinler
seslerini. Bakın her yerde su sıkıntısı, bir tas su bile kıymetli, daha bu
akşam çepeçevre balkonlarımı yıkayacak su bulamadım; aniden, haber vermeden yapılan kesinti yüzünden.
Kapıcımız bas bas bağırıyor “abla bahçeyi her akşam sulamazsak maazallah
çimlerimiz kuruyacak” diye!
Devam edin, devam edin aman ha şöhretinize
halel getirmeyin; camlarınız ışıl
ışıl, çarşaflarınız ak pak olsun, sakın ola ki kapılarınızın önüne bir tas su
bırakmayın, sonra alışır kedisi, köpeği hatta kuşu devamlı sizden ister suyu.
Olur mu hiç, böyle densizlik edenler varsa da onları uyarın ki bir daha
yapmasın, hatta kimseler görmeden su kaplarını alıp atın, onlar koyarlarsa
siz üşenmeyin bir daha atın. Kutsal mücadelenizi sakın ha bırakmayın.
Sokakta gördüğünüz canlara – kedi köpek
gibi- şöyle bir tiksintiyle bakıp dudak bükün, onlar anlarlar kendilerinin ne
kadar pis yaratıklar olduklarını, kuyruklarını apış aralarına sokup tıs tıs
kaçarlar. Siz merak buyurmayın, kedilere fazlaca bir şey demenize gerek te
yok, şöyle bir kez pist, pist deseniz
yeter. Bakın bu onların dilinde “pissin, pissin(!)” demek, hemen seğirtirler
uzaklara..
Dünya sizin emrinizde, su kaynaklarını,
doğanın tüm nimetlerini tepe tepe kullanın Allah aşkına hiç çekinmeden,
sakınmadan alın bir elinize küreğinizi diğerine süpürgenizi, musluğunuz her
daim açık olsun, deterjan kovanız dolu., Teknoloji sizlerin emrinizde; basın
paranızı, getirin evinize mis kokulu temizliğinizi!
Ece Bilgin
|
21 Ara 2011
Bir Elinde Süpürge Bir Elinde Kürek!..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder