Çocukların
hayvanlarla birlikte büyümesinin ileriki yaşlarında onlara sağlayacağı yararlar
artık tüm psikologlar tarafından kabul görmektedir. Hayvanlarla birlikte
yaşamında sevgiyi, sorumluk duygusunu, arkadaşlığı öğrenebilen çocuklar
yetişkinliklerinde de daha başarılı, insanlarla daha kolay anlaşabilen ve problemsiz
kişiler olmaktadırlar.Bu gerçeği kabul ettikten sonra önemli bir soruyu
cevaplamamız ve karar vermemiz gerekmektedir: Çocuklarımızın hayatına bir
hayvanı, mesela bir köpeği veya bir kediyi hangi yaşlarda dahil etmeliyiz?
Bu güzel
dostluğun başlangıcı için iki ayrı doğru seçeneğiniz var:
1. seçenek;
Evde zaten kedi veya köpek varken bir bebeğinizin olması ve hayvanlarla
beraber, onları yavaş yavaş tanıyarak büyümesidir. Hayvan olan bir evde büyüyen
çocuklar hayvanlarla yavaş yavaş tanıştıkları için asla onlara zarar vermezler
ve hayvanlarda yeni bir bebeği düşünemeyeceğiniz kadar çabuk ve güzelce
kabullenir ve hatta sahip çıkarlar.
2. seçenek içinse çocuğun en azından 11-12 yaşına gelmesini beklemektir. Bu yaşların arasında kalan dönemde çocuk hayvanları tam algılayamaz ve oyuncak gibi görür. Zaten bir sürü ses çıkaran tüylü oyuncağı vardır. Obje olarak onları da oyuncak gibi algıladığı için köpek veya kedi yavrusuna da zarar verebilir. En iyi ihtimalle zarar vermese bile sürekli peşinde koşturup, mıncıklayıp, sıkıştırır ve çoğu zamanda canını yakar.
2. seçenek içinse çocuğun en azından 11-12 yaşına gelmesini beklemektir. Bu yaşların arasında kalan dönemde çocuk hayvanları tam algılayamaz ve oyuncak gibi görür. Zaten bir sürü ses çıkaran tüylü oyuncağı vardır. Obje olarak onları da oyuncak gibi algıladığı için köpek veya kedi yavrusuna da zarar verebilir. En iyi ihtimalle zarar vermese bile sürekli peşinde koşturup, mıncıklayıp, sıkıştırır ve çoğu zamanda canını yakar.
Hayvan
sevgisi denince boyut ve tür hiç önemli değildir.
Genelde ev hayvanları deyince akla hemen köpek ve kedi gelir. Oysaki bir çok ev hayvanı vardır. İnsanlara sevgiyi öğretmesi için evcil hayvanınızın ille de kocaman bir rotweiler olması gerekmez ya da güzel uzun tüylü bir İran kedisi değildir sadece bize güzelliği ve davranışları ile hayran bırakacak kendisine aşık edecek. Çok küçük evcil hayvanlarıyla da insanlar harika dostluklar yaşarlar. Minicik hamster’larına düşünerek çok güzel isimler takarlar. Yuvalarını süslerler, onlara en güzel yiyecekleri yedirmeye çalışırlar. Ya da bir muhabbet kuşu konuşmaları ve şaklabanlıkları ile ev halkını çevresine toplar, mutluluk ve neşe kaynağı olur. Bu ufacık dostlarını da tıpkı köpek ve kediler gibi hastalandığında ağlayarak, telaşla Veteriner Hekime götürürler. Hayvan sevgisi tektir, tüm hayvanları içine alır. Aslında sevgi tektir. Ya vardır ve tüm canlıları hayvanlar, bitkiler ve insanları severiz, ya da yoktur ve seçmece, eksik sevgilerle avunursunuz.
Genelde ev hayvanları deyince akla hemen köpek ve kedi gelir. Oysaki bir çok ev hayvanı vardır. İnsanlara sevgiyi öğretmesi için evcil hayvanınızın ille de kocaman bir rotweiler olması gerekmez ya da güzel uzun tüylü bir İran kedisi değildir sadece bize güzelliği ve davranışları ile hayran bırakacak kendisine aşık edecek. Çok küçük evcil hayvanlarıyla da insanlar harika dostluklar yaşarlar. Minicik hamster’larına düşünerek çok güzel isimler takarlar. Yuvalarını süslerler, onlara en güzel yiyecekleri yedirmeye çalışırlar. Ya da bir muhabbet kuşu konuşmaları ve şaklabanlıkları ile ev halkını çevresine toplar, mutluluk ve neşe kaynağı olur. Bu ufacık dostlarını da tıpkı köpek ve kediler gibi hastalandığında ağlayarak, telaşla Veteriner Hekime götürürler. Hayvan sevgisi tektir, tüm hayvanları içine alır. Aslında sevgi tektir. Ya vardır ve tüm canlıları hayvanlar, bitkiler ve insanları severiz, ya da yoktur ve seçmece, eksik sevgilerle avunursunuz.
Kutlu Dayıoğlu
Veteriner Hekim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder