“Mavi
gözlü devin anısına”
Seni
düşünmek güzel şey
ümitli şey
dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey.
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
ben artık şarkı dinlemek değil
şarkı söylemek istiyorum...
ümitli şey
dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey.
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
ben artık şarkı dinlemek değil
şarkı söylemek istiyorum...
Nazım
Hikmet RAN
Kendimi
bildim bileli fikren, kalben kimden, kimlerden yana taraf olduysam içim kan
ağlayarak yenilgilerini, kaybetmelerini izlemek zorunda kaldım.
Bu
yüzden artık durup düşünme vaktinin geldiğine geriye dönüp neden böyle oldu
diye bakma aşamasında olduğuma kanaat getirdim. Yoksa yanlış tarafta olan acaba
ben miyim? Delicesine kazanmasını
istediklerim kırk yılda bir saman alevi gibi geçici parlayıp sönen zaferlerin
dışında neden hep yenik taraftalar.
Futbol
takımı tutarım, üç büyüklerin hegemonyasından kurtulup şampiyonluğu
göğüsleyemez, siyasi parti tutarım hep muhalefet koltuklarını doldururlar, kırk
yılda bir iktidara gelseler de koalisyonlarla boğuşurlar, net bir seçim zaferi
görmek mümkün olmaz. Müziğine hayran olduğum şarkıcı ya da toplulukların
kasetleri tutmaz, radyoda, tv de o güzelim parçaları dinlemek hayal olur. Bir
ülkenin liderini, idare şeklini onaylarım tüm kalbimle, darbe olur lideri
kurşunlanır. Üslubunu, yazım şeklini sevip takdir ettiğim yazarlar ünlenmez,
kitapları çok satanlar listesine girmez. Beğenip izlediğim tv dizileri reyting
yapmadı diye yayından kaldırılır, bir daha ne oyuncularının ne de dizinin adı
sanı duyulur. Dürüst ticaret yaptığını düşündüğüm tüccarlar büyük kartellerin
rekabetine dayanamaz, iflas eder kepenk kapatır, beni sevmediğim istemediğim
yerlerden alışveriş etmeye mecbur bırakır.
Hayvanlardan
yana olurum, onları severim, aynı onların beni sevdikleri gibi karşılıksız,
çıkarsız, tüm safiyetimle. İtlaf edilirler, barınaklarda telef edilirler, araçların
altında kalıp can verirler, yabanıllarının yaşam alanları ellerinden alınır,
onlar hep kaybederler.Hayatlarını, saygınlıklarını, sevenlerini, yuvalarını hep
ama hep kaybederler.
Sözde
değil özde hayvan sevenlerden, hayvan hakları savunucularından yana olurum,
mücadelemizin semeresi hayvan hakları koruma kanunu çıktı diye sevinip bayram
edecek olurum, yasa; göstermelik, uygulanmayan, lüks diye bakılan tozlu
raflarda sürünen diğer yasaların yanlarına konur. Bir çok belediye bildiğini
okur, açık gizli toplu katliamlar, itlaflar, tecrit kampı niteliğindeki
barınaklar, fütursuzca kamu oyunun gözleri önünde icraatlar(!) devam eder.
Hayvan
hakları savunucuları tu kaka olur, lafları, sözleri dinlenmez, etkinlikleri
sıfırlanır. Onlar da benim tuttuğum mağlup grupların içinde yer alır.
Hata
kimde acaba? Hep kaybeden tarafta olmak bir yazgı mı benim ve benim gibi
düşünenler için? Yoksa doğrunun, haklının,iyinin, güzelin yanında olmak mı
hata?
Ve
bizler hep kaybeden tarafta olmaya mahkum muyuz?
Bari
bu kez hiç olmazsa bir kez kazanan tarafta olmak, gülmek, mutlu olmak, “oh
be..!” demek istiyorum hepimizin adına.
Büyük
Usta, şair Nazım Hikmet gibi salt şarkı dinlemek değil, artık şarkı söylemek
istiyorum.
Ece
Bilgin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder