Güzel,
aydınlık bir sabah... Kediniz bahçede çimlerin üzerinde keyifle yuvarlanıyor,
uçan böceklere pençe sallıyor... Kediniz mutlu olmasına mutlu, ama ne yazık ki
çimlerin arasındaki kırmızı çiçekleri ve sarı papatyaları görmüyor. Çünkü tüm
kedigiller gibi sadece mavi ve yeşili seçme yeteneği var...
Kediler gün
ışığından çok rahatsız oluyorlar, özellikle de öğle güneşinden. Bu nedenle
onları öğle vakti hep kestirirken görüyorsunuz. Oysa kediniz, ayın olmadığı
simsiyah gecelerde olağanüstü bir görme yeteneğiyle öne çıkıyor. Sizin el
feneriyle bile çok dikkatli dolaştığınız yerlerde o, tek gözünü kapatıp havada
üç takla bile atabilir. Gözleri 20 metre uzaklıktaki bir sıçanın kuyruğunu
seçecek kadar keskinleşir. Kedilerin görme yeteneği üzerinde uzmanlaşmış olan
Fransız veteriner Didier Schmidt-Morand, kedilerin renkler konusundaki bu
eksikliği üzerine şunları söylüyor:
‘‘Kediler,
biyolojik olarak geceleri yaşamak için programlanmış hayvanlar. Geceleri de
renk ayırt etmek gerekli değil...’’
Schmidt-Morand'ın
belirttiğine göre kedinin görme yeteneği, yalnızca avcılık içgüdüsüne hizmet
ediyor.
Kedinin
gözü, harekete son derece duyarlı ve beyni aynı anda bizimkinden çok daha fazla
imge algılayabiliyor. Örneğin bizim televizyon ekranında algılayamadığımız
elektronik işaretleri kedi görebiliyor.
Hayvan
davranışları konusunda uzman olan belçikalı veteriner Joel Dehasse ise, kedinin
bir tek obje üzerinde yoğunlaştığını iddia ediyor. Diyelim bir sopa iye
oynarken, ne az sonra çarpacağı masanın bacağını, ne de sahibinin elini
görebiliyor. Görme yeteneğinin tek amacı var: Hareket halindeki objeyi izlemek.
Denasse'a
göre, kedinin koku alma duyusu o denli gelişmiş ki onun yalnızca kokulardan
oluşan bir dünyada yaşadığı söylenebilir. Kedinin yaşam ortamı, yemek yediği
kap, uyuduğu yastık ve pislediği kumla sınırlıdır. Bunlar arasındaki kısa
yolculuklarında asla güzergâhından şaşmaz. Ancak bu sınırları da bıraktığı
kokularla belirler. Bu arada kediniz size sürtündüğünde okşanmak istediğini
sanıyorsanız yanılıyorsunuz; büyük bir olasılıkla o, sizi gözden kaybetmemek
için giysilerinize kokusunu bırakıyordur.
Gecenin
kralı
Gece,
kedinin krallığıdır. Karanlık bir bahçeyi aydınlanmış gibi görür. Seçici görme
yeteneğine ilaveten görüş acısını bizimkinden çok daha geniştir. Bizim görüş
mesafemiz 160 dereceyle sınırlanırken, onunkisi 187 dereceye varır. Bu
özelliğinden ötürü düşman tarafından gafil avlanması mümkün değildir.
Kedinin gözü
ve beyni, her hareketi, hareket halindeki her şeyi kare kare ayrıştırır.
Örneğin bu küçük çocuk kedi için dekordan tamamiyle kopuk, çünkü hayvan tüm
dikkatini onun üzerinde yoğunlaştırıyor. Ağaçları bir yığın olarak algılıyor;
çünkü kedi hareketi durağan nesnelerden çok daha iyi algılayabiliyor.
Kedigillere özgü bu yetenek avcının en iyi silahıdır.
Bulanık
görür
Yemek kabını
kedinin burnunun dibine kadar uzatmanız hiç gerekmez. Çünkü o presbittir, yani
yakını bulanık görür. 50 santimetreye kadar her şeyi bulanık görür. Ancak bu
nedenle paniklemeyin; sevgili kedinizin gözlüğe ihtiyacı yok, gözlükten çok
daha güçlü algı kapıları var: Bıyıklar. Koku duyusunun da son derece gelişmiş
olmasından ötürü yemek kabındaki yiyecekleri anında anlayabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder