Görme
yeteneği, köpekler arasında ırktan ırka farklılık gösterir, zira gözlerin
kafadaki yeri, ırka göre değişir.
Yassı yüze sahip köpeklerde optik açı 8°°, kurda benzer yüze sahip olanlarda
15-25°, Spaniel Cocker ve Greyhoundlarda ise 8O° civarındadır. Bu yapının
davranış üzerine etkisine örnek olarak; geniş görme açısına sahip bir köpeğin,
etrafı çok rahat görebileceğinden dolayı, kalabalık ortamlarda çabucak
dikkatinin dağılması verilebilir. Bu nedenle, böyle köpekler daha izole
ortamlarda, daha iyi eğitilirler. Desmond Morris, bir av köpeğinin, itaat
yarışması esnasında, seyirciler arasındaki bir kadının şapkasındaki kuş tüyünü
fark edip, ferma duruşunda (av köpeklerinin avın yerini belirtmek için
aldıkları vaziyet) kaldığına şahit olduğunu belirtmiştir.
Gözdeki optik sinire ait fibrillerin (liflerin) çaprazvari olması, yan görüş
açısı için öneme sahiptir. İnsanda bu fibrillerin yarısı, köpek ve kedilerde
ise üçte ikisi çaprazvaridir. Bu nedenle, köpek ve kediler insandan daha iyi
yan görüş açısına sahiptir. Yani daha iyi bir görüş için biraz yandan bakmak
zorundadır. Yine fibrillerin bu özelliği sayesinde bir çoban köpeği bir
kilometre mesafeden hareketli nesneleri seçebilmektedir. Zaten köpekte
iletişimin bir kısmı görsel sinyallerle yapılmaktadır.
İnsanda görme merkezi, konların (konik hücreler) yoğun olarak bulunduğu, ancak
rodlarm (çubuksu hücreler) bulunmadığı çukur bölgedir. Bu bölge köpeklerde de
bulunur, ancak renkli görmeyi sağlayan kon yoğunluğu daha azdır.
Köpeğin gözündeki retina tabakasında (burada rodlar maksimum yoğunluktadır)
bulunan ve gözün az ışıkta görebileceği şekilde özelleşmiş olan hücreler insana
göre çok daha fazladır. Retinanın hemen arkasında bulunan yansıtıcı hücre
tabakası, retinadan geçen ışığın alıcı hücrelere ikinci kez çarpmasını sağlar,
böylece ışığın gözde toplanma etkinliği yaklaşık %40 oranında artırılmış olur.
Işığın az bir kısmı ise, gözde tutularak sarı-yeşil göz ışıldamasını sağlar. Bu
durum, geceleyin köpek ya da kedinin gözüne doğru ışık tutulduğunda
görülebilir. Örtü tabakasındaki bu yansıtma sayesinde geceleri insandan daha
iyi görürler ve düşük ışık kaynaklarını daha iyi değerlendirebilirler.
Renklen Ayırt Edebilirler mi?
Köpekte ışığı algılama eşiği insandan üç misli daha düşüktür, bu nedenle
özellikle kısa dalga boyundaki renkleri ayırmada zorluk çekerler. Gün ışığında,
görüntüyü, rodlardan ziyade konlar oluşturduğu için (renkleri seçmeleri, bu
renklere duyarlı olan ve kon adı verilen görüntü oluşturan yapılara bağlıdır),
köpek muhtemelen mavi, yeşil ve bunların kombinasyonlarını görür; yani görme,
dikromatik özelliktedir. Köpeklerde, saldırı eğitiminde kırmızı renkli
kollukların daha verimli olduğu söylenmektedir. O halde, kırmızı rengi ayırma yeteneklerinin
olduğu düşünülebilir. Gerçekten de kırmızı gibi uzun dalga boyundaki renklerin
köpekler tarafından daha rahat ayırt edilebildiği bildirilmektedir (VVhiteley,
1996). Ayrıca köpekler, bütün renkleri göremeseler bile, renkleri ayırt etmeyi
kolayca öğrenebilirler; zira beyinlerinde, insana göre az bile olsa, dalga
boylarını ayırt eden ganglionlar bulunmaktadır. Bazı araştırıcılar da, renk
enformasyonunun davranışlarda kullanılmadığını, bu nedenle, köpeklerde renk
ayırım yeteneğinin önemli olmadığını ileri sürerler.
Geceleri, köpek ve kedilerin renk görüşü insanınkine benzer. Ancak bu
hayvanların tapetum (Örtü) tabakasında yansıma nedeniyle geceleyin san ve yeşil
renkleri algılamada hafif bir üstünlükleri söz konusudur.
Köpekler form ve desenleri ayırt etmede zorluk çeker, desenlerdeki detayları
görmezler. Bunun sebebi, tapetumun ışığı dağıtması ve retinal ganglionlara
bağlı olan rod sayısının fazla oluşuna rağmen, kon sayısının azlığıdır. Kediler,
Y tipi ganglion hücrelerinden dolayı televizyonu titrek olarak görürler.
Köpekler ise bir grup araştırmacıya göre - kısmen hareketli nesneleri takip
edebilmeleri ve kısmen de gölgeleri ayırt edebilmeleri nedeniyle - saniyede 625
dotluk Avrupa ve ülkemiz televizyonlarını İzleyebilmekte, saniyede 525 dotluk
ABD televizyonlarını izleyememektedir. Birçok hayvan sahibi, köpeklerinin
televizyon izleyebildiğini söylese de, bu hayvanların izleme aktivitesiyle
ilgili nicel ölçümler yoktur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder