16 Mar 2012

O ACİZ BİR HAYVANCIK, O NEDEN VURULDUĞUNU BİLMİYOR, BEN BİR İNSANIM, AMA BEN DE ONUN NEDEN VURULDUĞUNU BİLMİYORUM!


Gökyüzünde özgürce uçmak, tüm insanların hayalidir. Dağları, tepeleri , denizleri zahmetsizce birkaç kanat darbesi sonrası süzülerek aşabilmek. Her şeye yukardan kuşbakışı bakabilmek, rüzgarla dansetmek, fırtınalarla savaşmak, ama her seferinde esas yurdun olan toprağa dönmek. Tüm hayvanların, insanların ve tüm canlıların paylaştığı, birlikte yaşadığı toprağa dönmek.
 
Kuşlar bunu yapabiliyorlar. Ben onları kıskanmıyorum, ama gıpta ediyorum. Ben de uçmak isterdim onlar gibi ama, uçakta veya benzeri bir alet içinde değil, kendi tüylerimden oluşan kanatlarımda rüzgarı hissederek özgürce uçmak isterdim.

Ama kuş olma düşüncesinden bile korkuyorum artık ! Tüm kuşların korktuğu gibi, çünkü onların ne hissettiğini biliyorum. Uçarken özgürlüklerinde de, vurulup, yaralanıp, öldüklerinde de ne hissettiklerini biliyorum. 

Nerden mi biliyorum? ; Bugün candan bir hayvan sever kliniğime daha önce birçok benzerinde olduğu gibi yine tüfekle öylesine vurulmuş, kanadından yaralı, şaşkın, donmuş kalmış, başına ne geldiğini anlamaktan aciz bir şahin getirdi de oradan biliyorum , kuşun bakışından, duruşundan , acısından biliyorum ne hissettiklerini ...

Bir sabah, her sabah olduğu gibi gökler fatihi, uçma ustası gökyüzüne havalandı ihtişamla, kanatlarında rüzgarı hissetti bunun son zevki olduğunu bilmeden. Hava soğuktu, tüm hayvanlar gibi o da kendisine bu yaşamda uygun olan bir yiyecek peşindeydi. Açtı belki ama uçabiliyordu. O anda yaşadığı her şey onun yaşamına aitti ; Güneşin parlaması, bulutlar, rüzgar ve hatta açlık bile! 
Ama birden bir patlama sesi ve bir kanadında daha önce hiç duymadığı bir acı ile savruldu ve artık uçamaz oldu, döne döne toprağa doğru düşmeye başladı, kanatlarını çırpıyor ama bir kanadı inanılmaz bir acı ile beyninden gelen emirlerine cevap vermiyordu. Sonra şimdiye kadar hiç inmediği şekilde indi toprağa, daha doğrusu düştü. Gökler fatihi toprağa düştü. 

Sonrasında büyük bir şans eseri doğaya karşı sorumluluğunu bilen bir hayvan sever tarafından koşa koşa bir hayvan doktoruna götürüldü. Kanadında ciddi bir kırık vardı. Anestezi ve sonrasında ameliyatla kırık kemikleri kendisi gibi bir kuş olan bir hindinin kemiğinden yapılma çivi yardımı ile düzgün bir şekilde birleştirildi, yarası dikildi, antibiyotikler, ilaçlar, bundan sonrası iyi bir bakım, Spil dağı Turgutalp Dağ Köyünün hayvan sever bekçisinin ellerinde daha önceki 17 tane kardeşi gibi uzun süreli rehabilitasyon ve uçma eksersizleri sonrası belki uçabilecek ve bir patlama ile koparıldığı gökyüzüne tekrar geri dönecek.Şahin hala şaşkın, hayvan zekası ve bilinci ile insanlar onu neden vurdular bilmiyor ; 

O ACİZ BİR HAYVANCIK, O NEDEN VURULDUĞUNU BİLMİYOR, BEN BİR İNSANIM, AMA BEN DE ONUN NEDEN VURULDUĞUNU BİLMİYORUM! 


Veteriner Hekim Kutlu DAYIOĞLU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder